Liderlerimiz ısrarla halkı ve çeşitli sosyo-ekonomik gurupları, kurallara itaate davet etmekte. Arzu edilen itaat, Türkiye’nin terör baskısıyla kıvrandığı ve çeşitli guruplar üzerinde devlet otoritesinin tesis edilmesinin çok gerekli olduğu bu günlerde, ancak devlet otoritesi halk tarafından meşru olarak algılanıyorsa mümkün olacaktır. Devlet otoritesi meşru olarak algılanmazsa devletin alacağı tedbirler, kişiler ve gurupların bir kulağından girip diğer kulağından çıkacaktır. Devlet otoritesinin, otoriteye itaat etmesi beklenen guruplar tarafından meşru olarak algılanabilmesi, kanımca üç ön-şarta bağlıdır.

Her şeyden önce, halk ve halkı oluşturan çeşitli sosyo-ekonomik gurupların, seslerini duyurabileceklerine ve seslerinin duyulacağına inanmaları lazım. Bu inancın oluşması için basının görevini özgür olarak yapabilmesi gerekir. Halka düşüncelerini rahatça ifade etmesi özgürlüğünü vermeyen, basının ve ifade özgürlüğünün sesini kısmaya çalışan bir devletin otoritesine itaat edilmesini beklemek saflık olur.

Meşru bir otorite olarak algılanmanın bir diğer şartı da, riayet edilmesi gereken kanun ve kuralların önceden kestirilebilirliğidir. Diğer bir deyişle yarının kurallarının, bugünün kurallarına benzeyeceği beklentisinin olması gerek. Örneğin, milletvekili dokunulmazlığı uzun yıllara dayanan bir olgudur. Dokunulmazlıkların sadece muhalefet partileri ve belli milletvekilleri için kaldırılmasını öneren bir devlet otoritesi, meşru olarak algılanmanın bu şartını da ihlal etmektedir.

Nihayet, meşru bir otorite olarak algılanabilmek için, otoritenin hakkaniyetli ve adil olması gereklidir. Belli bir guruba diğerlerinden farklı muamele eden bir devlet anlayışının meşru olarak algılanması söz konusu bile olamaz. Devlet ihale kanununun 50 defa değiştirilerek iktidar yandaşlarının zengin edildiği

, hali vakti yerinde ailelerin çocukları askerliklerini ordu evlerinde yaparken, fakir fukara ailelerin çocuklarının Şırnak gibi yerlerde askerliklerini yapıp şehit oldukları, Cami ve cem evi ayrımının yapıldığı bir ortamda, devlet otoritesinin her vatandaşa eşit muamele ettiği iddia edilebilir mi?

Eğer devlet otoritesini yeniden tesis etmek istiyorsak, meşru olarak algılanmasını sağlamak zorundayız. Bunun için, tüm vatandaşların sesinin duyulabileceği, kanun ve kuralların keyfi olarak değiştirilemeyeceği ve herkes tarafından önceden kestirilebileceği, devlet otoritesinin adil ve hakkaniyetli olacağı bir ortamı yaratmak zorundayız.

Düşünce ve Eleştirileriniz?

techstat